son kötülenen tanımları
-hatip dicle/#306207
-hatip dicle/#306181
genel istatistikler
toplam34
bugün0
dün0
bu ay0
geçen ay0
toplam +9
toplam -2

hatip dicle

    Kimi okumuş yazmış, eli kalem tutan, muhtemelen üniversite mezunu, ve diğer konularda muhtemelen son derece mantıklı düşünen insanların bile bir Kürt devleti olmadığı için Kürtlere yapılan baskıların bir Filistin devleti olduğu için İsrail'lilerin Filistinlilere (hem karikatür "Filistin devletinde" yaşayan, hem de İsrail'de yaşayan ve İsrail devleti vatandaşı olan Araplara) yaptığı baskılarla asla karşılaştırılamayacağını düşündüğü bir ülkede hapisten çıkamaması normal olan insandır. Gerçekte bu baskılar ve bunların gerekçeleri ("terör örgütüne" yardım, yataklık, destek, sempati vb.) daima ve kelimesi kelimesine aynıdır.

    Dünyaya milliyetçi çifte standardın at gözlüğünden bakmayanlar için gayet mantıklı bir karşılaştırma olarak bkz. örn. İsrail vatandaşı ve İsrail parlamentosu Arap milletvekili Hanin Zu'bi'nin Mavi Marmara eylemine katıldığı için bazı haklarının parlamento kararıyla elinden alınması. http://bit.ly/lArYv7

    Gazze'ye karşı ablukayı kırmayı amaçlayan Mavi Marmara eylemi İsrail hükümetine ve devletine göre terör örgütlerini destekleyenler tarafından yapılan terörist bir eylemdir. Zu'bi de bu eylemde bizzat yer aldığı için teröre destek vermiştir. Gerçi onlar hapse atmamışlar veya dokunulmazlığını kaldırmamışlar, yalnızca milletvekillerine tanınan bazı özel hakları elinden almışlar. Doğal ve haklı olarak İsrail parlamentosunun bu kararı bütün dünyada kınanmaktadır.
    (23.06.2011 14:55)

hatip dicle

    Türkiye'de Kürtlerin haklarını savunan bir Kürt politikacısı değil de, İsrail'de Arap halkının haklarını savunan ve seçilmiş olmasına rağmen "terör örgütü üyesi veya destekçisi" olduğu için İsrail parlamentosuna sokulmayan hapisteki bir Arap milletvekili olsaydı, Tayyip Erdoğan ve şakşakçı basınının sonuna kadar savunacağı, "özgürlük savaşçısı", "direniş kahramanı" vb. ilan edeceği kişidir. Bu kişinin içinde çocuk ve kadınların da bulunduğu sivil otobüsleri havaya uçuran, arabalara, dükkanlara, kamu ve siyasi parti binalarına zarar veren, İsrail asker ve polisleriyle çatışan, ve bu eylemleri sahiplenen Hamas veya benzer bir örgütün "sempatizanı" olması da bu durumu pek değiştirmezdi.
    (23.06.2011 13:29)

anlamı bilinmeden sıkça kullanılan kelimeler

hulki cevizoğlu

    Hz. Özal'ın ülkemize hediye ettiği prenslerindendir. Azınılıklara, misyonerlere vb. karşı sonu gelmez komplo teorilerinin ve kışkırtmaların, günümüzde Ergenekon kapsamında yargılananların zamanında en sık yer aldığı bir programın yapımcısı ve sunucuydu. Şimdi hükümete yakın (Melih Gökçek'in oğluna ait) bir tv kanalında -herhalde majestelerinin muhalefeti kadrosundan- boy gösteriyor.
    (17.06.2011 18:40)

kentsel dönüşüm

    "İşçi sınıfının en çok çalışan tabakalarının çektiği açlık sancılarıyla, zenginlerin, temeli kapitalist birikimde yatan, kaba ya da rafine savurgan tüketimleri arasındaki yakın bağlantıyı anlayabilmek için ekonominin yasalarının bilinmesi gereklidir. "Yoksulların ev sahibi olması" meselesinde durum tamamen farklıdır. Üretim araçlarının belli ellerde merkezileşmesi ne kadar fazlaysa, emekçilerin belli bir mekanda üstüste yığılmalarının o ölçüde arttığını, tarafsız her gözlemci rahatça görebilir; işte bu yüzdendir ki kapitalist birikim ne kadar keskinse, işçi nüfusun barındıkları yerler de o kadar sefil ve perişandır. Servetin artışıyla birlikte kentlerde görülen "imar hareketleri", eski yapı mahallelerin yıkılması, bankalar, mağazalar vb. için işhanlarının yükselmesi, iş trafiği, lüks arabalar, tramvaylar vb. için caddelerin genişletilmesi, yoksulları gittikçe daha da kötü ve daha da kalabalık kenar mahallelere sürer."

    (Karl Marx, Kapital, Cilt 1)
    (14.06.2011 07:42)

ochi chernye

hazerin sahilinde

yuhu

    Azerbeycan ssr'de (sovyet sosyalist cumhuriyeti) fabrika işçiliği yapan müthiş yetenekli müzisyenler (özellikle bkz. namık nakdaliyev ) tarafından kurulmuş muhteşem grup. Kendi anlatımlarına göre sovyetler yıkılmadan önce fabrikada çalışmaktan çok piyano çalışırlarmış. "Piyano çalan işçiler", bizim için pek tanıdık ve mümkün bir kavram olmasa da eski sosyalist ülkelerde hiç de yadırgatıcı bir şey değildi. Azerbaycan'dan böyle bir grubun 90'ların başında çıkması ve bir daha çıkamayacak olmasının sırrı da sanırım buradadır. Ne yazık ki grubun adına albüm yaptığı hazerin sahilindeki güzel Sumgait kenti SSCB'nin dağılmasıyla sovyet yönetimi altında iyi kötü on yıllarca barış içinde yaşamış halkların birbirini boğazladığı bir şehir olarak anılmaktadır bugün.
    (13.06.2011 19:26)

ümit özdağ

kemal kılıçdaroğlu

    2011 seçimlerinde TÜSİAD temsilcileri, Ergenekon sanıkları ve Demirelcilerden oluşturulan "yeni ve halkçı CHP"yle fazlasıyla şişirilen ümitlerin altında kalmış görünen parti genel başkanıdır.
    (13.06.2011 07:02)

kreatör

    Progressive Proletarians adlı basit ama anlamlı sözleri olan bir şarkının sahibi olan metal grubudur.

    Evidence, freedom total fake
    Media projection to enslave
    Subject of this system you became
    Object of derision total pain
    Constantly deny your misery
    Can't critizise a fact you cannot see
    Interference mindwar affairs
    Guaranteed existance of despair
    Defiant generation
    Total violent generation
    Servants modern day dictatorship
    Disabled too confused to get a grip
    Limited perception slavery
    Genius built to crush integrity
    Infertility of soulless lifes

    (12.06.2011 01:28)

zafer üskül

    Şu kitabın yazarıdır: Ulusal Sorun: Marx, Engels, Lenin, Stalin, BDS Yayınları, İstanbul, 1990

    "Bu inceleme Lenin'in eserlerinin sayısız sayfalarına dağılmış olan ulusal soruna ilişkin düşüncelerini derleyip bir düzen içinde sunmaya çalışacağız. Bunun yanında, Lenin'in Sovyet Rusya'daki ulusal politikasını da göstermeyi deneyeceğiz." (Giriş Bölümünden)
    http://www.simurg.com.tr/Details.aspx?code=90386&name=Ulusal_Sorun_Marx_Engels_Lenin_Stalin

    Başbakanımızın veciz ifadesiyle: Neredeeeeen nereye!
    (12.06.2011 01:00)

osman pamukoğlu

    İdeolojik konumunu evrensel ölçülerle değerlendirmek için bazı karşılaştırmalardan yararlanabileceğimiz çiçeği burnunda politik kişilik:

    Pamukoğlu:

    "İnsanlığın 5000 yıllık yazılı tarihi aslında savaş tarihinden başka bir şey değildir. Korkular ittifakları, ittifaklar savaşları doğurmuştur. Bir savaş, daha sonraki savaşın tohumlarım atmıştır.

    "...Barış sonsuz bir rüdayır."

    "İnsan doğası aynı kaldığı sürece savaşlar devam edecektir."

    "Dünyada barış içinde yaşamak için kör, sağır ve dilsiz olmak gerekir."

    krş. Mussolini:

    "Faşizm, insanlığın geleceğini gözönünde bulundurduğu ve bugüne kadarki gelişimini incelediği ölçüde, anın politik koşullarından tamamen bağımsız olarak, sürekli barışın ne olanaklı ne de gerekli olduğuna inanmaktadır."

    "Kadın için analık neyse erkek için de savaş odur. Felsefi ve doktrinsel bir bakış açısından, sürekli barış diye bir şeye inanmıyorum."

    ----------

    Pamukoğlu:

    "Sıradan insanlar... bunlar severler, nefret ederler ve isterler, bencildirler. Her düşünceleri eşya ve şahıslarla ilgilidir. Kendilerini rakamlar ve miktarlarla zehirlemişlerdir." (Ey Vatan kitabından)

    krş. Mussolini:

    "Kitle, bu ister bir kalabalık olsun isterse de bir ordu, her zaman aşağılıktır."

    ---------------

    Pamukoğlu:

    "Savaşla kıyaslandığında diğer insani tüm uğraşlar basit ve sıradan kalır. İnsandaki altı temel duyu; mutluluk, üzüntü, öfke, korku, şaşkınlık ve tiksinme aynı anda sadece muharebelerde yaşanabilir." (Unutulanlar Dışında Yeni Bir Şey Yok kitabından)

    krş. Mussolini:

    "Yalnızca savaş bütün insani enerjileri en yüksek gerginlik derecesine çıkarır ve onu yürütmeye cesareti olan insanlara en yüksek soyluluk damgasını vurur."

    -------------------
    Pamukoğlu:

    "Demokrasi çok gevşeklik ve başı bozukluk yaratırsa, bunun sonu köleliktir."

    Krş. Mussolini:

    "Demokrasi teoride güzeldir, pratikte ise bir aldatmacan ibarettir."

    --------------
    Pamukoğlu:

    "Sadece zeki olmayan insanların programı vardır. Onlar korkar. Hayatı karşılamak için yeterince zeki olmadıklarını bilirler. Hazır olmaları, prova yapmaları gerekir. Ve sadece aptallıklarını ilan ederler. Zekâ ise hazırlıksız bir şekilde gerçekle yüzleşmektir. Hayatın karşısına hazırlıksız çıkmanın güzelliği inanılmazdır." http://bit.ly/ltG1iZ

    Mussolini:

    "Sosyalistler bize programımızın ne olduğunu soruyor? Bizim programımız sosyalistlerin kafasını ezmek."

    "Bizim programımız basittir: biz İtalya'yı yönetmek istiyoruz. Bize programımızı soruyorlar ama ortalıkta zaten çok fazla program var. İtalya'nın kurtuluşu için gerekli olan programlar değil erkekler ve cesarettir."

    -------------
    Pamukoğlu:

    "Düşmansız, hasımsız ve rakipsiz yaşam olmaz. Onlar sizinle dövüşerek sinirlerinizi ve becerilerinizi kuvvetlendirir, yaratıcılığınızı arttırırlar." http://bit.ly/mOHra3

    "Düşman kazanmaktan korkmayın. Düşman, bıçağın bileği taşıdır. Çeliği parlatır, paslanmasını önler." http://on.fb.me/mPh9YA

    Mussolini:

    "Dostumuz olmayınca, bence daha güçlü oluruz..."

    -------------------------
    Pamukoğlu:

    "Seçim yoluyla bir büyük adam bulup çıkarmak, bir iğnenin gözünden deveyi geçirmek kadar zordur." (bu söz şu röportajda söylenmiş pamukoğlu tarafından: http://bit.ly/kJc2T7

    Hitler:

    "Seçim yolu ile büyük bir adam bulup çıkarmak, bir iğnenin gözünden deveyi geçirmekten daha zordur." http://tr.wikiquote.org/wiki/Adolf_Hitler

    not: Evet, bence de ilginç bir "tesadüf"(!) Önce bu sözün gerçekten de Hitler'e ait olduğu konusunda şüphe etmiştim ama biraz araştırınca kelimesi kelimesine Mein Kampf'ta geçtiğini gördüm. İngilizcesi şöyle:

    "There is a better chance of seeing a camel pass through the eye of a needle than of seeing a really great man 'discovered' through an election."
    PDF, Volume 1, Chapter 3, Page 80, Paragraph 1, James Murphy Translation
    http://knol.google.com/k/psy/mein-kampf/xojdx9d30k3/14

    İntihal yapmak için Mein Kampf, gerçekten "talihsiz" bir tercih... Yok intihal değilse veya kaynağını ve sahibini bilmeden yapılmış bir alıntıysa, o da kafa yapısının benzerliğini kanıtlar sanırım...

    ----------------------

    Mussolini alıntıları şuradan: http://en.wikiquote.org/wiki/Benito_Mussolini
    (09.06.2011 06:11)

georg wilhelm friedrich hegel

    Kaderin "diyalektiğin büyük ustasına" yakışır bir cilvesi sonucu, en "hayırlı" öğrencileri (onun bugün hala okunmasını ve önemsenmesini sağlamaları anlamında) aslında kendisine en köklü biçimde isyan edenler (bir numara Marx ve iki numara da Feuerbach olmak üzere) olan büyük ve zor anlaşılır olmakla ünlü fizolof.

    Marx'ın kendi diyalektiğinin Hegel'in diyalektiğinden kaynaklandığını (yani Hegel diyalektiğinin irrasyonel kabuğunu atıp rasyonel özünü aldığını) açıklamasından günümüze, Hegel'in belli bir dönem okunup okunmaması büyük ölçüde Marx'ın okunup okunmuyor olmasına bağlı olmuştur. Ne zaman Marx moda olmuşsa genellikle Hegel'e olan ilginin de arttığı görülür ve vice versa.

    Ünlü kitap satışı sitelerinden birinde Hegel'le ilgili bir kitap için bir okuyucunun yaptığı yorumun bir yerinde şöyle deniyor:

    "Bugünlerde Hegel'i sadece Marksistler okuyor. Hegel ve Marksizm ise felsefe alanında demodedir."

    Aslında Marx zamanında da Hegel çoktan demode hatta ölmüş sayılıyordu.

    "Benim diyalektik yöntemim, hegelci yöntemden yalnızca farklı değil, onun tam karşıtıdır da. Hegel için insan beyninin yaşam-süreci, yani düşünme süreci -Hegel bunu "Fikir" ("Idea") adı altında bağımsız bir özneye dönüştürür- gerçek dünyanın yaratıcısı ve mimarı olup, gerçek dünya, yalnızca "Fikir"in dışsal ve görüngüsel (Phenomenal) biçimidir. Benim için ise tersine, fikir, maddi dünyanın insan aklında yansımasından ve düşünce biçimlerine dönüşmesinden başka bir şey değildir.

    Hegel diyalektiğinin mistik yönünü, otuz yıl kadar önce, henüz daha moda olduğu bir sırada eleştirmiştim. Ama tam da Das Kapital'in birinci cildi üzerinde çalıştığım sırada, kültürlü Almanya'da gevezelik eden hırçın, küstah ve bayağı Epigouoi [taklikçiler], Lessing zamanında Spinoza'ya "ölmüş köpek"' diyen kahraman Moses Mendelssohn'un yaptığı gibi, Hegel'e saldırmanın tadını çıkartıyorlardı. Bu yüzden ben, açıkça bu güçlü düşünürün öğrencisi olduğumu itiraf ettim ve hatta, değer teorisi bölümünde yer yer ona özgü ifade b!çimlerine de kur yaptığım oldu. Hegel'in elinde diyalektiğin mistisizmle bozulması, ayrıntılı ve bilinçli bir biçimde diyalektiğin genel işleyiş biçimini, ilk kez onun sunmuş olduğu gerçeğini örtemez. Hegel'de diyalektik başaşağı duruyor. Mistik kabuk içersindeki aklauygun özü bulmak istiyorsanız, onun yeniden ayakları üzerine oturtulması gerekir."

    (K. Marx, “Almanca İkinci Baskıya Sonsöz”, 24 Ocak 1873, Kapital)
    (08.06.2011 06:55)

karl liebknecht

    Spartakusbund ve Almanya Komünist Partisinin kurucularından, uluslararası proletarya hareketinin anıtsal isimlerindendir. 1. Dünya Savaşı sırasında Reichstag'da savaşa karşı verdiği militan mücadeleyle ve 1919 Spartakist ayaklanmasındaki öncü rolüyle tanınır. Spartakist ayaklanması sosyal-demokrat hükümet tarafından kanla bastırıldı ve Liebknecht başka bir eşsiz devrimci kişilik olan yoldaşı Rosa Lüksemburg'la birlikte, bugün Alman emperyalizminin desteğiyle Türkiye dahil dünyanın birçok ülkesinde adına "demokrasi vakfı" kurulmuş olan Friedrich Ebert'in başında olduğu hükümetin savunma bakanı Gustav Noske'nin güçlü biçimde desteklediği Freikorps (1. dünya savaşı gazilerinden oluşturulan paramiliter güç, içinden Heinrich Himler ve Ernst Röhm başta olmak üzere Nazi partisinin birçok önde gelen ismini çıkartmıştır) katilleri tarafından 15 Ocak 1919'da katledilmiştir.
    (08.06.2011 04:00)

sayfa: 1-2-3

Vampircik - 2005 - 2015

sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz.

sözlük sistemi ile geliştirilmiştir.